Yapay zekâ erkeğe çalışıyor

İş dünyasında toplumsal cinsiyet, etnik köken ve diğer kimlik farklılıklarının nasıl sistematik olarak yeniden üretildiği konularında araştırmalar yapan Zanoni, iş dünyasında farklılıkların yalnızca bireyler arası ayrımcılıkla sınırlı olmadığını, aksine organizasyonel sistemlerin farklılıkları yapılandırdığını belirtti. Zanoni, “Farklılıklar, yalnızca bireylerin kimliklerinden kaynaklanan bir mesele değil. Çeşitlilik, kapitalist organizasyonlarda görevlerin, yetkinliklerin ve ücretlerin nasıl tanımlandığına dair derin bir sistematik yapıdan besleniyor” dedi. Zanoni, şöyle devam etti: Eşitsizlik üretiliyor “Dijital teknolojiler ve yapay zekâ algoritmaları iş dünyasında farklılıkların organize edilme biçimlerini değiştirdi. Facebook ve Google gibi büyük teknoloji şirketlerinin algoritmaları geçmişte var olan eşitsizlikleri yeniden üretiyor. Bu yapay zekâ destekli yapılar yalnızca teknolojik bir araç değil, aynı zamanda önyargıların yeniden üretiminde kritik bir aktör. Algoritmalar, geçmiş verilerden öğrenir ve bu veriler eşitsizlik içeriyorsa, algoritmalar da bu eşitsizlikleri devam ettirir. Örneğin, Facebook reklamlarının cinsiyete dayalı olarak farklı işler sunduğu bilinir. Kadınlar, erkeklere oranla daha az üst düzey iş ilanıyla karşılaşmıştır. Algoritmalar, geçmiş verilerden öğrenir ve bu veriler genelde eşitsizlik içerdiği için, eşitsizlikleri yeniden üretir. Bu durum, algoritmaların toplumsal eşitlik yaratmasını zorlaştırır. Ancak bu örnekler genellikle internet gibi açık sistemlerden gelen verilerle ilgilidir. Örgüt içindeki kapalı veri sistemlerinde durum farklı olabilir. Şirketler kendi veri setlerini kontrol edebilir ve bu veriler üzerinden algoritmalar oluşturabilir. Bu durum, fırsatlar yaratabilir. Bu nedenle platform ekonomisi ve dijital teknolojilerin işçi-işveren ilişkilerindeki etkilerini analiz etmek benim için önemli bir araştırma alanı haline geldi. Platform ekonomisi, sadece teknolojik değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm sürecidir. Bu dönüşüm, eşitsizliklerin yeniden üretilmesi ya da kırılmasında kritik bir rol oynar.” Adil tasarım Zanoni, algoritmaların önyargı barındıran yapısına rağmen, fırsat eşitliği ve kapsayıcılık potansiyeli sunduğunu ifade etti. Bunun için önyargısız şekilde kendi elde ettiği veriler ile veri tabanlarını geliştiren dijital platformların işlevselliğine dikkat çekti. İşbirlikçi ekonominin ve dijital çalışma platformlarının, geleneksel istihdam modellerinin dışında kalan bireyler için yeni gelir kaynakları yarattığını belirten Zanoni, çalışma platformlarının, evden çıkamayan, kırsal bölgelerde yaşayanlar, engelli bireyler ve gelişmekte olan ülkelerdeki işçiler için ekonomik fırsatlar sunma potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Zanoni, dijital teknolojilerin adil bir şekilde tasarlandığında ekonomik eşitlik ve toplumsal kapsayıcılığı artırabileceğini vurguladı. Ancak bu hedefe ulaşmak için algoritmaların dikkatlice düzenlenmesi ve şirketlerin veri politikalarının şeffaf olması gerektiğine dikkat çekti. 1 TL’lik yatırım 4,16 TL değerinde Türkiye teknoloji perakendeciliği ve e-ticaret markası Teknosa, Habitat Derneği iş birliğiyle 18 yılda yaklaşık 35 bin kadına ulaştığı ‘Kadın için Teknoloji’ eğitimlerinin son 3 yılda yarattığı sosyal etkiyi açıkladı. Analize göre, projeye son 3 yıldır yapılan her 1 TL’lik yatırım 4,16 TL değerinde sosyal fayda sağladı. Eğitimlere katılan bin kadınla gerçekleştirilen anket sonuçları da projenin sağladığı faydayı rakamlarla ortaya koydu. Buna göre katılımcıların yüzde 95’i internet ve sosyal medya becerilerini geliştirirken, yüzde 90’ı eğitimde öğrendiklerini günlük yaşamına adapte etmeye başladı. Dijital okuryazarlık alanında da önemli kazanımlar elde eden kadınların yüzde 95,6’sı, dijital medyada ulaştığı bilgileri sağlam kaynaklarla doğrulamayı öğrendi. Ayrıca katılımcıların yüzde 93’ü kariyer planlarını oluştururken bu eğitimlerden faydalandığını ifade etti. Çalışmaya göre kadınlar dijital dünyada daha bilinçli ve güvenli bir şekilde hareket etmeyi öğrendiler, sosyal medyada içerik üretme, fotoğrafçılık ve grafik tasarım becerileriyle daha yaratıcı ve profesyonel projelere imza atmaya başladılar, dijital dünyada daha güçlü bir varlık göstererek, iş yaşamlarına daha güçlü katkılar sundular, yenilikçi girişimler ve iş projeleri için gerekli dijital becerileri geliştirdiler ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmada önemli bir adım attılar.

Şubat 24, 2025 - 08:00
 0  10
Yapay zekâ erkeğe çalışıyor

İş dünyasında toplumsal cinsiyet, etnik köken ve diğer kimlik farklılıklarının nasıl sistematik olarak yeniden üretildiği konularında araştırmalar yapan Zanoni, iş dünyasında farklılıkların yalnızca bireyler arası ayrımcılıkla sınırlı olmadığını, aksine organizasyonel sistemlerin farklılıkları yapılandırdığını belirtti. Zanoni, “Farklılıklar, yalnızca bireylerin kimliklerinden kaynaklanan bir mesele değil. Çeşitlilik, kapitalist organizasyonlarda görevlerin, yetkinliklerin ve ücretlerin nasıl tanımlandığına dair derin bir sistematik yapıdan besleniyor” dedi. Zanoni, şöyle devam etti:

Eşitsizlik üretiliyor

“Dijital teknolojiler ve yapay zekâ algoritmaları iş dünyasında farklılıkların organize edilme biçimlerini değiştirdi. Facebook ve Google gibi büyük teknoloji şirketlerinin algoritmaları geçmişte var olan eşitsizlikleri yeniden üretiyor. Bu yapay zekâ destekli yapılar yalnızca teknolojik bir araç değil, aynı zamanda önyargıların yeniden üretiminde kritik bir aktör. Algoritmalar, geçmiş verilerden öğrenir ve bu veriler eşitsizlik içeriyorsa, algoritmalar da bu eşitsizlikleri devam ettirir. Örneğin, Facebook reklamlarının cinsiyete dayalı olarak farklı işler sunduğu bilinir. Kadınlar, erkeklere oranla daha az üst düzey iş ilanıyla karşılaşmıştır. Algoritmalar, geçmiş verilerden öğrenir ve bu veriler genelde eşitsizlik içerdiği için, eşitsizlikleri yeniden üretir. Bu durum, algoritmaların toplumsal eşitlik yaratmasını zorlaştırır. Ancak bu örnekler genellikle internet gibi açık sistemlerden gelen verilerle ilgilidir. Örgüt içindeki kapalı veri sistemlerinde durum farklı olabilir. Şirketler kendi veri setlerini kontrol edebilir ve bu veriler üzerinden algoritmalar oluşturabilir. Bu durum, fırsatlar yaratabilir. Bu nedenle platform ekonomisi ve dijital teknolojilerin işçi-işveren ilişkilerindeki etkilerini analiz etmek benim için önemli bir araştırma alanı haline geldi. Platform ekonomisi, sadece teknolojik değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm sürecidir. Bu dönüşüm, eşitsizliklerin yeniden üretilmesi ya da kırılmasında kritik bir rol oynar.”

Adil tasarım

Zanoni, algoritmaların önyargı barındıran yapısına rağmen, fırsat eşitliği ve kapsayıcılık potansiyeli sunduğunu ifade etti. Bunun için önyargısız şekilde kendi elde ettiği veriler ile veri tabanlarını geliştiren dijital platformların işlevselliğine dikkat çekti. İşbirlikçi ekonominin ve dijital çalışma platformlarının, geleneksel istihdam modellerinin dışında kalan bireyler için yeni gelir kaynakları yarattığını belirten Zanoni, çalışma platformlarının, evden çıkamayan, kırsal bölgelerde yaşayanlar, engelli bireyler ve gelişmekte olan ülkelerdeki işçiler için ekonomik fırsatlar sunma potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Zanoni, dijital teknolojilerin adil bir şekilde tasarlandığında ekonomik eşitlik ve toplumsal kapsayıcılığı artırabileceğini vurguladı. Ancak bu hedefe ulaşmak için algoritmaların dikkatlice düzenlenmesi ve şirketlerin veri politikalarının şeffaf olması gerektiğine dikkat çekti.

1 TL’lik yatırım 4,16 TL değerinde

Türkiye teknoloji perakendeciliği ve e-ticaret markası Teknosa, Habitat Derneği iş birliğiyle 18 yılda yaklaşık 35 bin kadına ulaştığı ‘Kadın için Teknoloji’ eğitimlerinin son 3 yılda yarattığı sosyal etkiyi açıkladı. Analize göre, projeye son 3 yıldır yapılan her 1 TL’lik yatırım 4,16 TL değerinde sosyal fayda sağladı.

Eğitimlere katılan bin kadınla gerçekleştirilen anket sonuçları da projenin sağladığı faydayı rakamlarla ortaya koydu. Buna göre katılımcıların yüzde 95’i internet ve sosyal medya becerilerini geliştirirken, yüzde 90’ı eğitimde öğrendiklerini günlük yaşamına adapte etmeye başladı. Dijital okuryazarlık alanında da önemli kazanımlar elde eden kadınların yüzde 95,6’sı, dijital medyada ulaştığı bilgileri sağlam kaynaklarla doğrulamayı öğrendi. Ayrıca katılımcıların yüzde 93’ü kariyer planlarını oluştururken bu eğitimlerden faydalandığını ifade etti.

Çalışmaya göre kadınlar dijital dünyada daha bilinçli ve güvenli bir şekilde hareket etmeyi öğrendiler, sosyal medyada içerik üretme, fotoğrafçılık ve grafik tasarım becerileriyle daha yaratıcı ve profesyonel projelere imza atmaya başladılar, dijital dünyada daha güçlü bir varlık göstererek, iş yaşamlarına daha güçlü katkılar sundular, yenilikçi girişimler ve iş projeleri için gerekli dijital becerileri geliştirdiler ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmada önemli bir adım attılar.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow